BOZCAADA CAZ FESTİVALİ İLE CAZ’IN İYİLEŞTİRİCİ GÜCÜ
26-27-28 Ağustos tarihlerinde gerçekleşecek olan Bozcaada Caz Festivali, bu yıl da ‘şifa’ temasıyla konuklarına kapılarını açacak. Uluslararası ve yerel müzik seçkisi ve KEŞİF başlıklı Bozcaada’nın dört bir yanına dağılan panel, atölye, tadım, yürüyüş, sofra ve benzeri etkinlikleriyle festival, ziyaretçilerine oldukça zengin ve dolu bir program sunuyor. Müziğin, adanın, birlikteliğin, festivallerin ve yeni dostluklar kurulan sofraların sağaltıcı ve yenileyici gücü ekseninde şekillenen festival, iklim krizi, toplumsal cinsiyet eşitliği ve erişilebilirlik gibi temaları da odak noktası haline getiriyor. Festivalin Bozcaada ruhunu yansıtan afiş tasarımları ise Ecem Yüksel’e ait.
Adanın yerel ve kültürel tarihi, gastronomi, girişimcilik, sanat ve iyi olma hali dahil olmak üzere farklı ilgi alanlarına hitap eden KEŞİF programının açılışı Emre Erbirer kürasyonunda Güncel Meseleler, Yeni Olasılıklar başlığıyla bir araya gelen Bir Adanın Ses Anatomisi, Müzik Alanında Kızkardeşlik, Ege’de Neler Oluyor? , Erişebiliyor muyuz?, ve Tadın Peşinde, Hazzın İzinde etkinlikleriyle gerçekleşecek. 32. Akbank Caz Festivali Yıl Boyu Caz: Yeni Medya Çağında Görsel ve İşitsel Deneyimler adlı panelde yeni albümünün lansmanını calling’de gerçekleştirdiğimiz Barış Demirel, geçen sene Akbank Caz Festivali’nde birlikte sahne aldığı görsel sanatçı /da ile Gözde Sivişoğlu moderatörlüğünde bir panel gerçekleştirecek, kaçırmayın deriz.
50’yi aşkın etkinliğin yer aldığı KEŞİF programı sabah sekizden akşam sekize adanın dört bir yanındaki farklı mekanlarda yer alacak, dışarıdan ziyaretçilere de açık olan etkinliklere kayıt olarak veya bilet alarak katılım sağlanabilecek.
Konserler ise Bozcaada’nın göz bebeği Ayazma Manastırı’nda gerçekleşecek. İsmini Yunancada “kutsal su” anlamını taşıyan Hagiasma kelimesinden alan Ayazma’nın, Bizans’tan bu yana ada mitolojisinde şifanın kaynağı olarak biliniyor olması ise şifa temasının spiritüel yanını bize hatırlatır nitelikte. Gündelik hayatın telaşlarından kendinizi adanın zamansızlığına bırakmak, biraz yüzmek, bağlarda yürümek, dostlarla birer kadeh şarap içmek şüphesiz ki şifa. Üretkenlik dediğimiz deliliğin ortasında oturup dinlenmenin dahi radikal olduğu zamanlardayız ki, kafamızı dinleyeceğimizde “şifam olsun” deriz, kafa tutarcasına. Şifadır dinlenmek, keyif çatmak için bir süreliğine uzaklara gitmek. Öyle ki sosyolojinin kurucularından Durkheim, festivali toplumsal kohezyonu ve dayanışmayı pekiştiren, köklendirici ve sağaltıcı bir deneyim olarak tanımlar. Caz ise, festivalin odağına aldığı bu toplumsal iyileşme temasını tarihinde taşıyan bir müzik. Afro kültüründen ana akım başarıya yükselen ve beyazların da benimsediği ilk kültürel üretimlerden biri olarak siyah-beyaz ayrılığında da bir kırılma yaratan Caz, ırk gözetmeksizin sanatçıların beraber sahne almasına vesile olmakla beraber müzikal harmoniden toplumsal harmoni ve eşitliğe de açılan ilk kapılardan biri. Bu yıl 6.sı düzenlenen Bozcaada Caz Festivali ise sevdiğimiz isimleri şahane bir müzikal seçkide toplamış.
Fransa, İsrail, Avusturya, Hollanda’dan ruhumuzu beslemeye gelen sanatçılara yerli sanatçılarımız Almagest Quintet, Hüsnü Şenlendirici, Yeni Türkü, Çağrı Sertel ile Alp Ersönmez’in yeni projesi İKİ eşlik edecek. Volkan Öktem ve Guillaume Peret kendilerine özgü tarzlarını füzyonladıkları eksperimental bir performans sunacaklar. Konserlerin ardından gecenin sonuna kadar devam eden DJ setleri ise Fahranoise&Fecese, Harun İzer, Man With a Plan ve Sheb gerçekleştirecek.
Kokteyl ve viskiye dair workshoplar, pop-up etkinlikler dahil çeşit çeşit etkinlik içeren KEŞİF programına bozcaadacazfestivali.com/kesif adresinden ulaşabilir, KEŞİF Programı seçkisinde yer alan tüm ücretsiz etkinliklerin yanı sıra biletli gerçekleşecek etkinlik ve konser biletlerini Passo’dan alabilirsiniz. Festival hakkındaki duyurular için ise bozcaadacazfestivali.com adresi ve sosyal medya hesaplarını takip edilebilirsiniz.
Bozcaada yolcularına minik tüyolar:
Deniz ve kekik kokusunun birbirine karıştığı tatlı rüzgarlar eşliğinde Sulubahçe’den yukarı kıvrıla kıvrıla giden eski yolu yürüyün.
Festival bağlarda biriken tombul üzümlerin hasat edildiği bağbozumu dönemine denk geliyor. Bağ turuyla veya münferit şekilde kendinizi bağlara atın deriz. Gitmişken şarap fabrikalarını ziyaret edip yerel üreticilerin ada üzümlerinden yaptığı şaraplardan da alabilirsiniz.
Ayana veya Sulubahçe’nin cam gibi berrak koylarından kendinizi denizin serin sularına bırakın.
Yalova Restaurant’ta deniz mahsülü yiyin.