#callingmagseries

Nº3
Adaptasyon

Gece ile gündüzün eşitlendiği 20 Mart ekinoksu ile başlayan bahar, dört mevsimden ibaret yeni bir döngünün haberini veriyor. Biz de, 2021’in ilkbaharında bakışlarımızı insana çeviriyoruz. Çevresel koşullar değiştikçe kendisi de değişen, becerebildiği durumlarda ise kendine göre çevresel koşulları değiştiren insan, dış dünya ile sürekli bir müzakere halinde. #callingmagseries’in bu sayısında, sonsuz müzakere sürecindeki en önemli kozlarımızdan olan adaptasyon yeteneğimizi kutlamak istiyoruz. 2020 baharından başlayarak sergilediğimiz dirayete baktığımızda, insan odaklı bir sayıyı hak ettiğimizi düşünüyoruz.

A-D-A-P-T-A-S-Y-O-N. Karşımızda hem davranışsal hem duygusal plastisitesi yüksek bir canlı türü var. Çıplak biyolojimizin ötesine geçebilmemizi sağlayan zihinsel plastisitemiz adaptasyon becerimizin de sırrı. İnsan sahip olduğu bu plastisite sayesinde, koşullar değiştikçe, bedeninin ve bedenini çevreleyen dış dünyanın sınırlarını yeniden tanımlıyor. Maslow’un ünlü piramidinde temel ihtiyaçlar olarak nitelenen beslenme, barınma, sağlıklı metabolizma ve cinsellik gibi gereksinimler de dahil tüm ihtiyaçlar yeni biçimlere bürünüyor. Sürdürülebilir bir gezegen için veganlık, kaçış planı olarak Mars’ta koloni kurmak, Covid-19’la birlikte hayatımıza giren yeni iletişim kanalları, cinsel yönelim konusunda örgün eğitimden alınamayan bilgiyi sunan instagram hesapları, kripto para birimleri -ve tabii ki NFT- bu yeni biçimlere verilebilecek örneklerden birkaçı.

Kurguladığımız ve adapte olduğumuz yeni koşullar bizi zorlayabilir, heyecanlandırabilir, umutsuz ve umutlu ruh halleri arasında gidip gelmemize neden olabilir. Ancak adapte olmak insanın en temel özelliklerinden biridir. Temel bir özelliktir, çünkü bazen düşünerek ve planlayarak çoğu zaman ise fark etmeden ve kendiliğinden adapte oluruz. Üzerinde hareket ettiğimiz düşünsel ve davranışsal zeminler dağılıp yerlerine yenileri kurulduğu sırada hayal etmek, amaç edinmek, beklemek ve harekete geçmek bizi insana dair bir gerçeğe yaklaştırır. O gerçek, değişen ve dönüşen bir canlı olduğumuzdur ve bu dönüşümün kalbinde yaşama arzumuz yer alır. Her adaptasyon yaşamaya mecbur olmak kadar -belki de daha çok- yaşamın kutlanmasıdır.

#callingmagseries No3 Adaptasyon sayısında, geçtiğimiz senelerde yeni yeni adapte olmaya başladığımız, ilerleyen on yıllarda düşünme ve yaşama şekillerimizi değiştireceklerini ön gördüğümüz kavram ve fikirleri bir araya topluyoruz. Sayının kapağında, Barış Çavuşoğlu’nun temaya özel ürettiği animasyon, sayının geleceğe ve adapte olmaya dair estetik yaklaşımını ortaya koyuyor. Lidar teknolojisi kullanılarak yapılan kapak çekiminin ve çekimi takip eden animasyon sürecinin hikayesini sayının içinde bulabilirsiniz. Moda teorisyeni Eda Çakmak, “Gerçekle Sanalın Bulanıklaşan Sınırında Giyinmek” yazısında, modanın sanal dünyaya adapte olma hamlelerinin peşinden gidiyor ve ilerleyen yıllarda “giyinmek” eyleminin geçireceği olası değişimleri anlatıyor. “Mental Klitoris” podcast’i ile tanıdığımız, toplumsal cinsiyet ve cinsel hazza dair konuları masaya yatıran Hazal Sipahi, adaptasyon teması için kaleme aldığı yazıda, seks pozitif gelecekte geçen bir günü hikayeleştiriyor. Bilgisayar oyunlarında güç ilişkileri üzerine çalışan Çağıl Ömerbaş, Covid-19 krizine kadar Dünya Sağlık Örgütü tarafından zararlı ilan edilen bilgisayar oyunlarının, pandemi döneminde yine aynı kurum tarafından sosyalleşmek ve zaman geçirmek için önerilir hale gelmesini anlatıyor; bilgisayar oyunlarının farklı fikirlere adapte olma aşamasındaki kolaylaştırıcı rolünden bahsediyor. Bu sayıyı bizim için özel kılan bir diğer içerik ise Kornelia Binicewicz’in yeni projesi “A Drop of Luck”. Polonyalı asıllı müzik araştırmacısı, 2015’te başladığı Ladies on Records ile 60’lar, 70’ler ve 80’lerden kadın müzisyenlerin üretimlerini toplayıp yeni bir bağlam içinde dinleyiciye sunan mixtape’ler üretiyor. Kornelia ile “A Drop of Luck” üzerine yaptığımız söyleşiye göz atmanızı öneriyoruz.

#callingmagseries No3 Adaptasyon sayısının ilerleyen günlerde yeni yazılar ve farklı formatta içeriklerle genişleyeceğini de ekleyerek sayının manifestosunu bitiriyoruz. İyi okumalar, izlemeler ve adapte olmalar dileğiyle.

Nº3 Adaptasyon Sayısını Okumaya Devam Et