calling bu sayısında, kuantumdan mistisizme, hurafelerden efsunlara, Anadolu’daki güncel şamanlardan dünyanın dört bir yanındaki ravelere kadar uzanıyor; kader, kısmet ve dermanlar arası dolanıp zaman yolculukları yaparak “şifa”nın yollarını arıyor. Farklılıklardan ilham almanın, içinden geldiği gibi keşfe çıkıp yolda karşına çıkana tutulmanın heyecanı “şifa”nın iyileştirici gücüne katılıyor.

"Arabesk" teması calling için dipsiz bir kuyu. Mimaride, güzel sanatlarda, mistisizmde, balede hatta klasik müzikte bile karşınıza çıkan kelimenin tarihi 15. yüzyıla kadar uzanıyor. Aynı arabesk Türkiye’ye geldiğinde, Arap ve Mısır ezgileri taşıyan, kalp terazisinde ağır çeken bir müzik türüne dönüşüyor; gözyaşı olup bu coğrafyaya akıyor. calling bu sayısında, içinde sonsuzluğa ulaşan derinliği barındıran, hatta zaman zaman halüsinatifleşen "arabesk"e yarenlik ediyor.

calling bu sayısında "para"nın tarihinden girip bugününden çıkıyor; miktarına, kullanımına, araç ve amaç olmasına odaklanıyor; üstünden, altından, yanından geçip tam üstüne basıyor. Biraz mizah, biraz gerçek... Eleştiri gibi ama değil… calling’in onunla ilişkisi biraz karışık, bu yüzden işi zamana bırakıyor.