GELENEK VE YENİLİK: ULRIKE RAUSCH İLE TİPOGRAFİ ÜZERİNE
Röportaj: Büşra Soydemir
Tipografi dünyasının en yenilikçi isimleri yazı tipi tasarımının teknik ve sanatsal boyutlarını keşfetmek isteyenler için ISType’da buluşuyor. Bu yılın konuklarından Ulrike Rausch, geleneksel sanat eğitimiyle şekillenen yaratıcı yaklaşımını dijital yeniliklerle buluşturarak yazı tipi tasarımına taze bir soluk katıyor. Floransa’da resim, Potsdam’da tipografi eğitimi alarak dijital ve analog dünyaları özgün bir çizgide birleştiren Rausch; yazı tipine dair teknik derinlikleri, kodlamanın tasarıma kattığı dinamik gücü ve font teknolojilerinin yaratıcı projelerdeki potansiyelini nasıl hayata geçirdiğini paylaşıyor.
Floransa’da resim, Potsdam’da tipografi eğitimi almak yazı tipi tasarımlarında nasıl sentezlendi?
Potsdam Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’nde okurken Luc(as) de Groot’un yazı tipi tasarım derslerinden birkaçını aldım. Bu derse genel olarak tipografiyi daha iyi anlamak için katılmak istemiştim, ileride yazı tipleri tasarlayıp satacağımdan haberim yoktu. O zamanlar yazı tipi tasarımı benim için özellikle rol model eksikliği yüzünden hala büyük bir gizemdi. Eğitim daha çok yapı, detaycılık ve dijital yenilik konusundaydı. Neredeyse tamamen bilgisayarda çalışıyordum ve bilgisayarın sunduğu olanaklardan etkileniyordum; analog eskiz hiç yapmıyordum.
Floransa’da geçirdiğim bir dönemde dijital alışkanlıklarımın tam tersi bir dünyayla tanıştım: Accademia di Belle Arti’de resim çalışmaları yaptım ve bir dönem boyunca bilgisayarda hiçbir şey üretmedim. “Dolce Vita”yı yaşamanın yanında analog çalışmayı da öğrendim. Renk karıştırmak, tuval hazırlamak, resim tekniklerini denemek, her türlü aletle çalışmak tasarım sürecimin düzenli bir parçası haline geldi. Floransa, klasik formlara bir dalış ve kusurlarda güzelliğin keşfiyle dolu bir deneyimdi; bu deneyim sonradan Almanya’da yapacağım çalışmaları derinden etkiledi. Geleneksel ve modern etkilerin bu harmanı, yazı tipi tasarımına hem yaratıcı bir ifade hem de işlevsel bir araç olarak yaklaşmamı sağlayan temel yapı oldu.
Yazı tiplerine genellikle karmaşık OpenType özellikleri entegre ediyorsun. Kodlamaya olan ilgin nasıl gelişti?
El yazısı fontlarımda amacım insan dokunuşunun organik yapısını kaybetmeden onları dijital bir forma aktarmak. Bir tasarımdaki harflerin gerçekten el yazısı mı yoksa dijital olarak mı üretildiğini anlamak için yakından incelemek gerekmesini çok çekici buluyorum. Kodlama, yazı tipi üretimine hem zorlayıcı hem de ilham verici bir dinamik katman ekliyor. OpenType dosya özelliği kodları sınırlı olsa da doğal el yazısı desenlerini simüle etmek için bu kodları yaratıcı anlamda kullanmayı seviyorum.
Çeşitli alternatif harf şekilleri, bağlantılar, stil varyasyonları, süsler ve dekoratif öğeler eklemek için çok zaman harcıyorum. OpenType özellikleri bu alternatifleri akıllıca dağıtmaya ve harfleri bağlama göre ayarlamaya olanak tanıyor. OpenType hakkında daha fazla bilgi edindikçe kendi kişiliklerine sahip yazı tipleri oluşturmak için yeni ve sıradışı şekillerde ilerlemek konusunda daha da ilham buluyorum.
Yazı tipi tasarlama sürecin nasıl işliyor, süreç senin için nerede tamamlanıyor?
Her yazı tipine analog olarak başlıyorum. Kalem ve kağıtla çalışıp akış ve yapı hakkında bir fikir geliştirdikten sonra dijital araçlara geçiyorum. Analog yazı stilini analiz etmek için el yazısının tanımlayıcı ince unsurlarını ve ritimlerini yakalamak için oldukça zaman harcıyorum. Dijital süreçteyse sahip oldukları düzensizlikleri ortadan kaldırmaktansa onları koruyarak yazı tipinin çekiciliğine katkıda bulunmalarını sağlıyorum.
Sonraki süreçte harfleri inceleyerek doğal bir akışa sahip çeşitlilikte alternatif harf formu ve bağlantı stillinin olup olmadığını değerlendiriyorum. Ardından karakterler arası boşluk, OpenType gibi ayrıntılı işlemlere yöneliyorum. Son aşamadaysa yazı tipinin tüm uygulama ve platformlar tutarlı performans göstermesini sağlamak için yaptığım teknik bir kontrol bulunuyor. İşleyiş bu şekilde ancak yazı tipi tamamlandıktan sonra bile tamamen hazır sayılmıyor.
ISType gibi etkinliklerde başka yaratıcılar için yazı tipi teknolojisini ilham haline dönüştürmek ve tipografide kendin için keşfe çıkmak arasında denge kurma formülün nedir?
Grafik tasarım öğrencileri ve hatta tipografi profesörlerinin yazı tiplerinin sunduğu muazzam süper güçlerden habersiz olduğunu görüyorum. Grafik tasarımcılar, günlük yaratıcı projelerinde genellikle yazı tiplerinin tüm potansiyelini kullanmıyor. Teknolojiyi yazı tiplerinin bir parçası haline getirme konusunda anlaşılır hale getirerek, grafik tasarımcıların ihtiyaçlarına özel yazı tiplerini uyarlamalarına olanak tanıyan OpenType özelliklerinin değişken yazı tiplerinin veya renkli yazı tiplerinin gücünü gösteriyorum. Yazı tipi teknolojisinin bir yazı tipinin ifadesini nasıl artırabileceğini keşfetmeleri için başkalarını teşvik etmeyi ve yeni olasılıklarla gerçekten ilham almalarını umuyorum.