BU BİR GAL GADOT ÖVME YAZISIDIR

Röportaj: Heja Bozyel

Dünyada sanki son iki film kalmış gibi Oppenheimer ve Barbie filmleri konuşulurken ve Barbie aniden feminizmin pembe simgesi haline gelmişken, tüm insanlık Barbie pembesi tüketimine zorlanırken streaming dünyasında gerçek bir “güçlü kadın” karakter hikâyesi gösterime giriyor: Heart of Stone.

11 Ağustos’ta Netflix’te gösterime girecek olan Heart of Stone filmini herkesten önce izleme ve oyuncuları ile online olarak sohbet etme şansım oldu. Bu şansı elde edince filmi öveceğimi ya da Jamie Dornan aşkımı itiraf edeceğimi sanıyorsanız çok yanılıyorsunuz. Çünkü Gal Gadot övgüsü yapmak için buradayım. Ama aynı zamanda röportaj öncesi tuvalette ağlayan Jamie Dornan’dan da bahsedeceğim.

 

*Açıklama: Bu röportajlar haziran ayında, Hollywood’daki yazar grevi başlamadan önce gerçekleştirilmiştir. 

Filmi bir kadın hikâyesi kılan sadece konusu ve kadın ajanın gözüpekliği değil, perde arkası. Ama oraya geçmeden önce size kısaca bu aksiyon filminin konusunu anlatayım: Gal Gadot’nun canlandırdığı Rachel Stone karakteri sırlarla dolu bir örgütün içinde kendi sırlarını taşımaktadır. Bu küresel örgütün amacı dünya barışını korumaktır ve Rachel Stone örgütün, aynı zamanda dünyanın en tehlikeli silahının bir hacker tarafından çalınmasını önlemekle görevlidir. 

Sıradan, içine kapanık bir bilgisayar uzmanı gibi görünen Stone, bir ajan filminde başrolden beklediğiniz şekilde aşırı şık, topuklu ayakkabılarla kaçanı kovalayan kadın ajanlardan değil. Aksine. Oldukça sıradan ve sade. Neredeyse “Wonder Woman” olduğunu unutturacak kadar sıradan ve sade. Onun yerine Jamie Dornan tüm karizması ile ortama yeterli seksapeli sunuyor. Hatta bir sahnede Dornan’ın üstünü değiştiğine ve kadın ajanın göz ucuyla ve istekle onu izlediğine şahit oluyoruz. Oysa bu film 90’larda çekilse ya da sıradan bir ajan filmi olsaydı bu sahnede karakterler tamamen ters olur, kadın soyunurken erkek bakardı. 

Bu ve buna benzer onlarca anekdot ile bu filmin izlediğimiz en feminist filmlerden biri olduğunu savunabilirim ama başta dediğim gibi, filmin başarısı da feministliği de perde arkasında saklı. Gal Gadot, bu filmin sadece başrol oyuncu değil, aynı zamanda yapımcısı. İsrailli oyuncu, Wonder Woman filminin gişe başarısından sonra kadın başrollü aksiyon filmleri yapmaya karar vermiş; “Erkekler de sinemaya gidiyor ve bu da kadın başrol oyuncuları avantajlı kılıyor” diye düşünmüş. “Bond, Mission Impossible, Die Hard gibi aksiyon filmlerini izleyerek büyüdüm. Hepsinin büyük fanıyım.” DC yapımı Wonder Woman sonrası yine Netflix’te izleyebileceğiniz Red Notice ile aksiyon filmlerindeki yerini sağlamlaştıran Gadot, tüm bu tecrübeleri ile aksiyon-macera türünde filmler yapmak için yapımcı olmaya karar vermiş -kadın bakış açısı ile yapılacak aksiyon filmleri olacağının altını çiziyor. “Aksiyonu, hikâyedeki çıkmazları, dönüşleri, şaşırtmacaları seviyorum. İnsanlar filmin başına oturduğunda onları 2 saatlik bir yolculuğa çıkartalım, hem dünyayı gezsinler hem de duygudan duyguya atlasınlar istiyorum” diyen Gadot bu amacını gerçekleştirmeye iyi bir yerden, Heart of Stone’dan başlamış. 

Filmin hem başrol oyuncusu hem de yapımcısı olarak ve her mecrada görülmek istenecek güzellikte bir kadın olarak Gadot, bütün dergilerin kapağını tek başına süsleyebilecekken benimle olan sohbet dahil tüm röportaj ve çekimlere filmdeki rol arkadaşı Alia Bhatt ile katılıyor. Bir kadının diğer kadına destek vermesi, el vermesi bu değil de nedir? Bollywood’da 10 yıllık bir oyunculuk kariyeri olan Alia Bhatt’ın ilk Amerika denemesi böyle bir “el verme” ile başlamış. Hintli oyuncu ilk başta aksanından kokrtuğunu söylese de Gadot ve filmin yönetmeni Tom Harper onu rahatlatmış bu konuda: “Dünya barışı için çalışan ajanlardan bahsediyoruz, elbette herkesin anadili İngilizce olmayacak, elbette aksan olacak”. Yalnız burada bir detay daha var: Alia Bhatt çekimler sırasında hamileymiş. “Alia çok mütevazı, sormazsanız anlatmaz ama onu izlemek olağanüstüydü. Karnında bebek, bizimle birlikte dünyayı dolaştı. Sabah çok erken saatte, gecenin köründe işler uzadığında hiç sorun çıkarmadı…” Gadot rol arkadaşından hayranlıkla bahsetse de Alia, gazetecilerin hamilelikle ilgili sorularından çok rahatsız; “Bana ‘kariyerinin zirvesinde hamile kalmakla ilgili tereddüt yaşadın mı’ diye soruyorlar. Ben de aynı soruya kocama soruyor musunuz diyorum. O da oyuncu, o da kariyerinin zirvesinde. Cevap veremiyorlar. Bunu yaşayan ilk kadın ben değiim ama nedense kadınlara aynı soru defalarca soruluyor. Örnek olmamız ve bu sorularla artık karşılaşmamamız gerekli. Film için de geçerli bu. Önemli olan hikâye, başrolün cinsiyeti ikinci konu. Hikâye iyi değilse kimin oynadığının önemi de kalmıyor zaten.”

Heart of Stone – Jamie Dornan as Parker in Heart Of Stone. Cr. Robert Viglasky/Netflix © 2023.

Bu tartışmaya açık bakış açısından sonra çocuk konusundan devam edip mikrofonu bir babaya yani Jamie Dornan’a uzatayım. Çünkü röportajı Babalar Günü’nde gerçekleştirdik ve Jamie röportaja Brezilya’dan bağlandı. Gal ve Alia ile sohbetimiz öncesinde bağlandığım Jamie’nin fena halde güzel İrlanda aksanı ile çocuklarını ne kadar özlediğinden bahsetmesi birçok anlamda iç acıtıcıydı:

-Babalar Günün kutlu olsun Jamie!

– Ah, teşekkür ederim. Tam da bu bağlantıdan hemen önce çocuklarım yaptıkları videoyu gönderdi, onu izledim ve tuvalette gözyaşına boğuldum. 

Bunu söylerken de gözleri hafif doldu, başka tarafa baktı. Düşünsenize karşınızda dünyanın en seksi erkeklerinden biri var ve gözleri dolu, az önce tuvalette ağladığını söylüyor. Feminizm mi? Bir dakika beklesin, ben birazdan geri döneceğim…

Aslında Jamie’nin sözleri, ideal bir dünyada ideal bir erkeğin sözleri olarak Alia’nın açısını fazlasıyla doğruluyor: “Şu an Brezilya’da, ailemden uzakta çalışıyorum. Her hafta sonu Londra’ya, eve gidiyorum. Onlar da geldiler buraya ziyarete. En fazla 2 hafta aralıksız çalışma kuralım var ve bu kuralı 10 yıllık babalık kariyerimde sadece 2 defa kırdım. Yine de bu büyük bir çaba. Heart of Stone çekimlerinde Portekiz’e, yanıma geldiler. 2 yıl önce Avustralya’da çekim yapıyorduk ve 5 ay boyunca benimleydiler, okula orada devam ettiler. Onlar için de benim için de kolay değil, normal değil ama bizim hayatımızın normali bu. Bir de çalışmadığım zaman gerçekten çalışmıyorum. Mesela bu senenin ilk 3 ayı çalışmıyordum ve onları her gün okula ben götürdüm, okuldan ben aldım.”

Jamie için ajan rolünü canlandırmak bir ilk. Daha önce onu “sert” rollerde görmüştük, biliyorsunuz yıldızı 50 Shades of Grey serisi ile parlamıştı. “Aşina olmadığım bir tarzda Heart of Stone ama Gal bu tarzda o kadar rahat o kadar kendinden emin ki beni de güvende hissettirdi, rahatlattı. Aynı zamanda çok eğlenceli biri. Hem kendisi hem de yapımcı ortağı olan eşi Jaron, her sahnede oradaydı” şeklinde anlattı. 

Jamie Dornan’la çalışmak nasıl sorusunun Gal Gadot’dan gelen cevabı ise şöyle oldu: “Jamie’nin işinin hayranıyım. Belfast bu sene izlediğim en iyi filmlerden. Her zaman sete vaktinde gelir, her repliğini ezberlemiş olarak. Çalışması şahane biri. Hepsinden öte muhteşem bir adam. Çok şakacı. Çocuklarımız, aile yaşamlarımız, aile-iş dengemiz de birbirine çok benzediği için iyi anlaştık.”

Gal Gadot, hayatındaki en önemli kadının annesi olduğunu ve şu an olduğu yani bu övdüğümüz kişiye annesi sayesinde ulaştığını anlattı; “Annem bana ve kızkardeşime hep istediğimiz her şeyi yapmamızı ve ne olursa olsun arkamızda olacağını söyledi. İstediğimiz her şeyi olabileceğimizi ondan öğrendik.” Annesi ve kızkardeşi bir yana, Gadot kız arkadaşlarına da çok düşkün; “İlkokuldan beri devam eden arkadaşlıklarım var. Bence kızarkadaşlık bağı bambaşka bir şey” diyor. 

Gadot’nun Heart of Stone filminde desteklediği tek kadın rol arkadaşı Alia değil. Kendi gibi İsrailli olan fazla yetenekli müzisyen Noga Erez (İstanbul’da da konser vermişti), filmin müziklerinde imzası olan kişi. Gadot gibi o da eşi ile çalışıyor ve iki çift yakın arkadaşlar. 

Heart of Stone – BTS – (L to R) Director Tom Harper, Gal Gadot as Rachel Stone and Jamie Dornan as Parker on the set of Heart Of Stone. Cr. Robert Viglasky/Netflix © 2023.

Sinemada normalde erkeklerin canlandırdığı tarzda karakterleri kadın olarak canlandırmasının önemini ise şöyle anlattı Gadot: “Ben de 3 kız çocuğunun annesiyim ve doğal olarak doğru olanı yapmaya, iyiyi yaygınlaştırmaya çalışıyorum. Kızlarımın örnek almak isteyeceği kişi olmaya çalışıyorum, bu rolleri de bu yüzden seviyorum.” 

Canlandırdığı karakterin sıradan ajan filmlerindeki kadınlardan giyimi ile farklı olması noktasına değindiğimde ise kostüm tasarımcısı Julian Day’in muhteşem olduğunu ve kostümlere birlikte karar verdiklerini söylüyor ama şunu da ekliyor: “Şahsen kadınların ne isterlerse onu giymelerinden yanayım. İster açık giyinsinler ister mutaasıp. Vücutlarını kutlamak mı istiyorlar? Hiç durmasınlar. Ama bu film özelinde hikayeyi ve karakteri doğru anlatacak seçimler gerekliydi, hazırlığı da çok eğlenceli oldu.” 

11 Ağustos’ta izleyebileceğiniz filmi ben henüz tüm bilgisayar efektleri tamamlanmadan, renkler düzenlenmeden ve müzik tam yerleşmeden önce izledim. Hatta filmin başında Gal Gadot anlatımı ile bu konuda bir açıklama vardı. Gazetecilerin izlediği versiyonun aslında iş bitince nasıl olacağını çok tatlı bir şekilde anlatıyordu. Yani her şeyin yanı sıra böyle bir detayda bile kendisi direkt iletişim kurmayı seçmişti. Aslında bu bile bu yazının Gal Gadot övgüsü olmasına yeter bence… 

#komünitecalling Sayısını Okumaya Devam Et