KALIPLARA SIĞAMAYAN BİR GRUP: AGAR AGAR

Röportaj: İdil Meşe

Fotoğraf: Emirkan Corut

Fransa’nın sevilen elektro-pop ikilisi Agar Agar ile IKSV Salon konserleri öncesi kuliste buluştuk. Solist Clara Cappagli bulunduğu her ortamın ötesine taşan karizması ile karşımızdaydı. Agar Agar’ın diğer yarısı Armand Bultheel ve Clara, Türkiye’deki hayran kitlesi karşısında şaşkın ama keyifliler. İkili ile yakında yayınlanacak albümlerinden, bu albüm için tasarladıkları video oyunundan, oyunu seyircileriyle paylaştıkları Play Test turnesinden ve gelecek projelerinden bahsettik.

 

İlk gününüz nasıl geçti. Türkiye’deki dinleyicileriniz sizin için deliriyor, belki farketmişsinizdir.

Armand: Evet farkettik. Böylesine coşkulu ve güzel bir kitleyi görmek çok sevindirici. Burada olduğumuz için çok mutluyuz ve onur duyuyoruz.

Clara: Normalde konserlerimizde şarkılarımızın sözlerine eşlik eden pek olmaz. Burada inanamıyorum, herkes söylüyor. Bu çok, nasıl desem…

Armand: Dokunaklı! Ve İstanbul’da tanıştığımız insanları da çok seviyoruz. Burada müziğimize ne kadar talep olduğunu görmek doğrusu hep bir sürpriz oluyor ve buna bayılıyoruz. 

Clara: Bu sahiden bizim için tam bir gizem; bu kadar çok sevilmemiz. Tam olarak sebebini anlamış değiliz ama çok mutluyuz. 

 

 

Play Test turu fikriniz nasıl ortaya çıktı? Bir albüme dair kapsamlı bir bilgisayar oyunu yapmak ve bunu bir tura dönüştürmek, sıra dışı bir yaklaşım. 

Armand: Aslında ana fikrimiz, müziğimizin etrafında etkileşimli bir görsel içerik üretmekti. Jonathan ile seneler önce sanat okulunda tanıştığımızda, müziğimize bağlı bir video oyunu yapma fikrimiz vardı. Aslında bu birliktelik seneler önce başladı ve Jonathan seneler içinde kendi kendine bir bilgisayar oyunu yaptı. Bu çılgınca bir şey.

 

 

Vay canına. Kaç sene önce tasarlamaya başladın Jonathan? 

Jonathan: Beş sene önce başladım.

 

O zaman bu albümden çok daha önce?

Armand: Evet. 

Clara: Oyunda karakterler var ve her karakterin bir şarkısı var. 

 

 

Bu inanılmaz. Görselleriniz müziğiniz kadar dikkat çekici. Müziğiniz için görsel fikirleri nasıl buluyorsunuz ve birlikte çalışacağınız insanları neye göre seçiyorsunuz? 

Armand: Sanırım bu birlikte çalıştığımız insanlara bağlı çünkü onlara çalıştığı şeyler üzerinde daha fazla özgürlük vermek istiyoruz. Yani aslında sanatsal bir bağ kurabildiğimiz insanlarla birlikte çalışmak ve onların kendini ifade etmesi bizim için daha önemli.

Clara: Evet, başından sonuna her şeyi seçiyoruz ve görsel olarak bize hitap eden bir şey bulmak çok önemli. Bu projenin başından beri her zaman birlikte çalışmayı seveceğimiz insanlar bulmaya gayret ettik. Birine gidip şunu yap, bunu yap demek istemiyoruz çünkü bizim için yaratıcı bir iş birliği daha önemli. 

Armand: Tabii, bizim de kattığımız fikirler oluyor ya da projeye uygun görmediğimiz şeyleri ifade ediyoruz. Detayları ve ana konsepti konuşuyoruz ve sonrasında özgür bırakmayı tercih ediyoruz. 

 

 

View this post on Instagram

 

A post shared by @agaragarmusic

 

Konserinizde oyununuzu göstermek zor olmuyor mu? Bu tur nasıl işliyor?

Armand: Çok yorgun bir haldeyiz.

 

Nasıl mekanları seçiyorsunuz? İki ayrı sahnesi ya da bölmesi olan yerler mi? 

Armand: Aslında hayır. Mekanlara yapmak istediğimiz şeyi anlatmak çok ama çok zor çünkü yapmaya alışık oldukları bir şey değil. Hatta belki de hiç yapmadıkları bir şey. Onun için hep farklı oluyor ve adapte etmemiz gerekiyor. 

Clara: Ama bir yandan tipik bir konser olmaması da güzel. Çünkü mekanlar hep aynı geleneksel şeyleri ellerindeki sistemle yapıyorlar. Biraz bu dogmayı yıkan bir şey oluyor, farklı bir bakış açısı. 

Armand: Ama çok yorucu.

Clara: Epey yorucu.

Armand: Evet, sahiden. Ama genelde her şey profesyonelce yürüyor. Tabii, Jonathan’a teşekkür etmek lazım. Birçok şeyi hallediyor. Bilgisayarları getiriyor, kuruyor…

 

 

 

Bilgisayarlarla mı seyahat ediyorsunuz?

Clara: Bu sefer değil.

Armand: Evet Salon’da gerek olmadı çünkü her şey varmış. Jonathan oyunları yüklüyor. 

 

 

 

Konserlerin geleceği hakkında öngörüleriniz nedir? Tahmin edebileceğiniz ve içinde bulunmayı isteyeceğiniz en çılgın konser ne olurdu? 

Armand: Sanırım bir konser ile tiyatro arası bir şov tasarlamak isterdik. Belki tam tiyatro değil ama…

Clara: Belki etkileşimli…

Armand: Evet, etkileşimli bir gösteri çok iyi olurdu. Yenilikçi bir kurgu düşünüyoruz ama bunun hakkında konuşmak için çok erken.

Clara: Genel olarak çok güçlü bir atmosfer oluşturmayı istiyoruz sahne tasarımları ile. Herkesi sahnenin içine çekebilmeyi istiyoruz. 

Armand: Hikayeyi sadece anlatmak değil, göstermek de istiyoruz. Sadece müziği taşıyan bir şey değil, ilham verici ve yenilikçi bir bakı açısı.

 

Henüz konser vermediğiniz ama verseydiniz sizi çok heyecanlandıracak bir ülke var mı? 

Clara: Japonya! Bu hayalimiz. Tanıdığımız kimse yok ne yazık ki, bağlantımız olacak. Ama tabii bu tip konserleri yapmanın zorluğu var. Mesela iki yıl önce Amerika’da çaldık ve inanılmaz bir deneyimdi ama çok pahalıydı tabii. Gerçekten elinizde sadece yaşadığınız deneyim kalıyor. Stratejik olmak gerekiyor. Çünkü bunu yapsak mı dediğimizde para kaybediyoruz, hem de çok.

Armand: Ama bazen de tamamen buna değiyor. 

Clara: Haklısın.

 

Türkiye’den sevdiğiniz gruplar var mı? 

Clara: Çok hakim değilim. 

Armand: Türkiye’de yaşamıyorlar ama Altın Gün var. Avrupa’da çok popülerler. Daha çok grup tanımayı isteriz.

 

Yakın gelecek de Agar Agar hayranlarını neler bekliyor? 

Armand: Evet, birçok şey var. Oyun var. Ama albüme kadar yayınlanmayacak.

Clara: Evet çok uzun bir süreç.

Armand: Albümden sonra yayınlanacak ama müthiş bir şey olacak. Uzun bir iş ama tam hayranlarımızı heyecanlandıracak bir şey. Enerjisi çok büyük olacak bu işin. 

Clara: Yani evet, bir de tur var ve baya delilik. Albüm çıkınca çok uzunca bir süre turda olacağız ve büyük şovlar çalacağız. Sahnede de etkileşimli birçok öğe olacak. 

Armand: Bu işi düzgün halledebilirsek.

Clara: Evet, iyi çalışırsak.

 

Her şarkının bir videosu olacak mı? 

Armand: Sadece video olmayacak, çok daha fazlası.

Clara: Tam bir kreşendo olacak. Ve çok interaktif.

Armand: Dekorun da etkileyici olacağını düşünüyoruz.

 

Sahiden çok heyecan verici. Bizimle paylaştığınız için çok teşekkürler. 

Clara: Biz teşekkür ederiz.

 

 

#komünitecalling Sayısını Okumaya Devam Et