SESLERARASI GEZİNMEK: TON VOYAJ
Röportaj: Büşra Soydemir
Fotoğraf: Can Görkem
Beklentisizce atlanan her serüvenin içinde bile kesin olan duraklar var; geçmişten gelen ritmik haritayı takip ederek ufka varabileceğimiz, köklerden gökyüzüne yayılabileceğimiz, tanıdık sanılan duygularla da bilinmeyene seyredebileceğimiz gibi. Seslerin içinden geçen bir yolculukla benzer bir serüven için Oceanvs Orientalis kaptanlığındaki “Ton Voyaj” ile içsel manzaraları keşfe bekleniyorsunuz.
Kanto Records etiketli her yayın coğrafik bir araştırma gibi. Bu sefer nasıl topraklar üzerindesiniz?
Şafak: Bu defa, bu işe başladığımdan beri hayalini kurduğum yeni grubum Ton Voyaj ile karşınızdayız. Bu yeni proje, coğrafi bir yolculuktan ziyade yakın geçmişin modern müzikleri; new wave, post punk ve modern elektronik müziğin bir karışımı gibi. Toplamda beş kişiden oluşan yeni grubumuz bas gitar, elektro gitar, davul, vokal, synth’ler ve kokpitte benim bulunduğum bir ekipten oluşuyor.
Lila: California’da hayallerimizin peşinden koşan yabancılar gibiyiz, yanımızda Radiohead ve Massive Attack’tan, Tame Impala gibi Avustralyalı indie gruplara kadar müzikal etkiler taşıyoruz; ayrıca kadim Ortadoğu esintilerinin de ince notalarını barındırıyoruz.
Danae: Ben spesifik bir bölge seçmezdim, ancak parçalar bana çölde ve denizlerin yüzeyinde koşuyormuşum gibi hissettiriyor, yerin hemen üzerinde yorulmadan, akıcı bir şekilde süzülüyormuş gibi.
Göktan: Müziğimiz dünyamızın küresel bağlılığını, farklı kültürlerin güzelliğini ve çeşitliliğini yansıtıyor. Dinleyicilerimizin kendi müzikal yolculuklarına çıkmalarını, sesimizin geniş ve çeşitli manzaralarını keşfetmelerini umuyoruz. Yunanistan, Avustralya, Almanya ve Türkiye’den gelen farklı grup üyeleriyiz, müziğe kendi benzersiz kültürel etkilerini katarak gerçek anlamda küresel bir sound yarattık.
Tezatla da uyumla da güzelliğe erişmek mümkün. İkisi arasında birlikte üretmek konusunda dengeniz nasıl?
Şafak: Sanırım genel olarak tezatın tarafındayım. Güzellikten kastedilen estetik yaklaşım, tezatın yarattığı çatışmalar sonucunda ortaya çıkan hikayeden daha sınırlayıcı ve kısa ömürlü oluyor.
Lila: Müzik tarzlarımız oldukça farklı olduğu için bu şarkıları Şafak’la birlikte yazmak ilginç oldu. Bu yüzden ortaya gerçekten benzersiz bir şey çıktığını düşünüyorum ve yeteneklerimizin karşıtlığı, sonik açıdan çok özel bir şekilde birleşti. Yeni şeyler denemek konusunda birbirimizi zorladık ve aynı zamanda birbirimizin vizyonuna ve doğal sürecine güvenmek önemli bir rol oynadı.
Danae: Bu konu katılımcılar arasındaki denge ile ilgili, bazen grup kolektif bir akış izliyor, bazen de performanslar farklılaşıyor, ancak sonra yeniden bir araya geliyor.
Göktan: Ortak prodüksiyonda güzelliği yakalamak genellikle zıtlık ve uyum arasında hassas bir denge kurmayı gerektirir. Kontrast ilgi ve heyecan yaratabilirken, uyum birlik ve tutarlılık duyguları uyandırabilir. Ton Voyaj için bu denge özgün sesimiz için çok önemli.
Kolektif çalışmak bireysel anlamda kıyılarınıza neleri bırakıyor?
Şafak: Bugüne kadar müzik, nereden geldiğini ve nasıl oluştuğunu pek anlayamadığım bir gizemli dışavurum olayı iken, şimdi aynı müziğe ruhlarını katan bir grup yol arkadaşıyla her şey daha anlaşılabilir hale geldi. Bu sebepten dolayı kolektif üretimi değerli buluyorum. Müzik, bir grup olarak yapıldığında sanki öz kimliğine kavuşuyor.
Lila: Grup olarak çalışmak çok eğlenceli ve ilham verici bir deneyim oldu. Uzun zamandır müzik üzerinde solo çalışıyorum ve bunun sınırlamaları olabileceğini düşünüyorum. Grupla çalışmak daha eğlenceli bir şekilde yaratmamı sağladı ve bana kendimi ifade etmeyi ve bu süreçte gerçekten eğlenmeyi öğretti. Birbirimize ilham veriyoruz ve bu da fikirlerin doğal ve neredeyse zahmetsizce akmasını sağlıyor.
Göktan: Bir grup olarak birlikte çalışmak şüphelerimizin üstesinden gelmemize ve müziğimize daha fazla güvenmemize yardımcı oldu. Fikirlerimizi paylaşarak ve bir ekip olarak çalışarak, tamamen bize ait olan benzersiz bir sound yarattık.
Danae: Yaratıcı süreci daha da dinamik ve çok yönlü kılan, ortak bir amaç doğrultusunda bir araya getirilen kolektif enerji.
Bu kaydı bir hazine sandığı olarak yeryüzüne salsanız, onu nerede aramalıyız?
Şafak: Kayıp bir alt kültürün artık hiç uğramadığı kalabalık arka sokaklarda.
Danae: Kapadokya’da bir taş evde bulunabilir.
Lila: Las Vegas’ta büyük ikramiyeyi kazanma hayalleriyle Nevada’nın Mojave çölünde hızla giden turuncu bir 1969 Chevrolet Chevelle’in bagajında aramalısınız.
Göktan: Müziğimiz kendi deneyimlerinizin ve duygularınızın bir yansıması. Derinlemesine dinlediğinizde kendinizi şarkılarımızda yansıtılmış olarak bulacaksınız. Hazine sizsiniz!
Albümün içinden geçip dans pistine taşınmasına gülümseyeceğiniz duygular hangileri?
Şafak: Cahilce bir cesaretle alınmış absürt kararların ciddiye alınıp sahnede can bulması ve insanların gözlerinde, kulaklarında, hayatlarında bir etki yaratması, bana her zaman sürreal ve gülümsetici gelmiştir.
Danae: İnsanların parçalardan güçlü bir enerji aldığını ve dinleme anında kendilerinden keyif aldıklarını görmek istiyorum.
Lila: Umarım dans pistinde uyandırılan duygular neşe, özgürlük ve sonsuz olasılık hissi olur.
Göktan: Albümümüzdeki neşeli, enerjik ve coşkulu parçalarla dinleyicilerimizin gülümsediğini ve dans ettiğini görmeyi çok isteriz. Müziğimizin insanlara gevşemeleri, eğlenmeleri ve dansın gücüyle başkalarıyla bağlantı kurmaları için ilham vereceğini umuyoruz. Müziğimizin neşe, özgürlük ve kutlama duygusu uyandırabileceğine inanıyoruz ve müziğimizle dans eden dinleyicilerimizin yüzlerinde bu duyguların yansımasını görmekten heyecan duyacağız.
Albümün görsel fonunda ne izleyeceğiz?
Şafak: Sahne görseli olarak bu defa sadece ışık oyunları kullanacağız. Grubun sahnedeki varlığı bana göre en iyi görsel şölen. Şimdilik dominant bir görsel ile bunu karıştırmak gibi bir niyetimiz yok.
Şarkılar dışarıdan kulağınıza çalınacak olsa, günün hangi saatinde tanıklık etmeyi tercih ederdiniz?
Şafak: Şarkılar birbirinden oldukça farklı tarzlarda olduğu için sanırım tüm gün dinlenebilir.
Danae: Akşamüstü.
Lila: Bu şarkıların çoğunu akşam geç saatlerde oluşturduk. Sanırım albüme güzel bir gün batımıyla başlayabilir ve geceye doğru yola çıkabilirsiniz. Bir sonraki durağa doğru.
Göktan: Müziğimizi deneyimlemek için ideal zaman kişisel zevkinize ve arzu ettiğiniz ruh haline bağlı. Şarkılarımızı neşeli ve canlandırıcıdan melankolik ve yansıtıcıya kadar bir dizi duyguyu uyandıracak şekilde hazırladık. İster dingin bir kaçış, ister enerjik bir yükseliş ya da bir anlık düşünme arayışında olun, müziğimiz benzersiz tercihlerinizle rezonansa girmeyi amaçlıyor.
Tuttuğunuz kayıtların yolculuğunun sizin için tarifi nasıl?
Şafak: Sesleri kaydetmek, neredeyse bir nevi günlük tutmak gibi artık benim için. Farklı yer ve zamanlardan sonsuzlaştırılmış birçok ses ve fikir hatırası. Bu yüzden paha biçilemez geliyor.
Danae: Kayıt seansı, daha fazla ritmik fikir keşfetmek ve parçaların nasıl gelişebileceğine dair daha fazla olasılık yaratmaya ayrılmış bir zaman gibi.
Lila: Bu yolculuk bir genişleme süreci oldu. Şafak ile tüm şarkıları Los Angeles’ta ve İstanbul’daki evinde yazdık. Ardından grupla birlikte İstanbul’da MIAM stüdyosunda dört gün geçirdik. Şarkılarımızın, gerçek enstrümanların enerjisi ve sıcaklığıyla hayat bulmasını duymak heyecan vericiydi. Her şey çok daha zengin hissettirdi.
Göktan: Kayıtlarımızın yolculuğu hem zorluklarla hem de zaferlerle dolu dinamik ve gelişen bir süreç oldu. Benzersiz ve uyumlu bir albüm yaratmak için farklı sesler, dokular ve düzenlemeler deneyerek müzikal bir keşfe çıktık. Bu, her biri kendi benzersiz bakış açılarına ve fikirlerine katkıda bulunan grubun tüm üyelerini içeren işbirliğine dayalı bir çaba oldu. Yol boyunca engeller ve aksiliklerle karşılaştık, ancak aynı zamanda saf ilham ve yaratıcı atılım anları da yaşadık. Kayıtlarımızın yolculuğu, bizi yaratıcı sınırlarımıza kadar zorlayan ödüllendirici ve tatmin edici bir deneyim oldu. Nihai ürünü hayranlarımızla paylaşmaktan ve müziğimizle nasıl bir bağ kurduklarını görmekten heyecan duyuyoruz.