“YARI CİDDİ DURUMLAR”DAN MERHABA

Fotoğraf: Can Görkem

Bir gazeteci, lifestyle bir dergiye ne yazar? Avukat ve gazeteci Beril Eski, calling mag için ayda bir yazacağı “Yarı Ciddi Durumlar” serisine başlarken sorduğu sorunun yanıtını, oturduğu apartmanda arıyor. Fotoğrafta Beril’i ve komşusu hacı teyzeyi Galata’daki evlerinin pencerelerinde görüyoruz.

Yazı: Beril Eski | 9 Aralık 2020

Apartmanın içinden uğultular yükseldikçe, önemli değil, diye düşündüm, ne de olsa yeniyim, bu apartman da böyle olsa gerek. Bir kavga uğultusuna benzemiyordu ve giderek evin içini doldurmaya başlamıştı. “Sekiz yüz, seeekiizzz yüzz” diyen bir adamı ve “I don’t understand” diyen bir başkasını seçebiliyordum seslerin içinden. Artık davete icap etmek gerekiyor, bu bir uğultudan fazlası, diye düşündüm.

Kapıyı açtığımda apartmanın hacı amcası merdivenlerdeydi, yan dairedeki İngiliz komşudan biriken aidatları istiyordu, tam tamına sekiz yüz Türk lirası. İngiliz komşuysa bir senedir uğramadığı daireye yeni gelmiş, boxer’ıyla kapıya çıkmış, ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Hacı amca İngiliz komşunun yarı çıplak gövdesine bakmadan, bir de onun kavgasına girmeden, aidatları ödetmeye çalışıyordu. Merdivenlerin devamında, hacı amcanın arkasında eşcinsel komşumu gördüm, göz göze geldik ve gülmeye başladık. O da ne olduğunu anlamaya çalışıyor, bir yandan da İngiliz komşunun yarı çıplak bedenini süzüyordu.

O gün, aynı apartmanda yaşadığım ve belki de başka türlü yollarımın asla kesişemeyeceği insanlarla ilk karşılaşmamdı. Güzel bir karşılaşmaydı. Elbette her karşılaşma kolay geçmedi. Farklı geçmişler, farklı ideolojiler, farklı kimlikler zaman zaman çatıştı, moraller bozuldu, bazı sorunlar çözümsüz kaldı.

İçinde yaşadığımız balonun dışına çıktığımızda, birlikte yaşadığımız toplulukların ötesine geçtiğimizde, yabancı toprakları keşfediyor gibiyiz. Nasıl davranmalı, ne söylemeli? Ben, olduğum gibi kalarak, bu kişilerle iletişim kurabilir miyim? Çok mu üstten davranıyorum? Yoksa olmadığım biri gibi olmaya çalışarak komik mi kaçıyorum? “Bir Başkadır”da da benzer bir şeyi izledik aslında, farklı kimliklerin karşılaşmalarını, karşılaşmalarda kendileri olmalarını, olabilmelerini. O dizide galiba en çok da bunu, karakterlerin kendi kimlikleriyle yaşadıkları dürüst ve açık karşılaşmaları sevdik.

Biz de, calling ekibiyle beraber, bu köşe de benzer karşılaşmalar yaşansın istiyoruz. Bir lifestyle dergisinde, ucundan da olsa, yarı ciddi de olsa gündeme değinmek, okuyucuları raf ömrü daha uzun, “yavaş haberler”le buluşturmak, bunları gazeteci ve dergici süzgeçlerinden geçirerek onlara sunmak istiyoruz.

Ayda bir görüşeceğimiz bu köşede, bir gazeteci olarak lifestyle dergi okuyucularıyla karşılaşmalarımızı heyecanla bekliyorum.

Yarı Ciddi Durumlar’dan herkese merhaba!

 

Nº2 Empati Sayısını Okumaya Devam Et